Çocukluk döneminde başlayabilen zihinsel bozukluğa obsesif kompulsif bozukluk denir. Çocuklar tekrarlayan obsesyonları bastırmak için kompulsif davranışlarla mücadele eder. Örnekler arasında el yıkama, sayma, kontrol etme veya düzenleme gibi davranışlar bulunur. Çocuğun günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir ve tedavi gerektirebilir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Belirtileri
Kirli olma veya mikrop kapma korkusu gibi sağlık obsesyonları. Düzen veya simetri takıntısı. Kötü şeylerin olacağı endişesi. Aile üyelerine veya kendilerine zarar verme korkusu. Uğursuz veya kötü düşünceler. Elleri sık sık yıkama, dezenfekte etme veya temizleme. Eşyaları belirli bir düzende düzenleme veya sıralama. Belirli sayıda veya belirli bir sırayla hareket etme. Tekrarlayıcı dua etme veya sayma. Gözden kaçırma veya unutma korkusunu gidermek için tekrarlayıcı kontrol etme davranışları.
Önemli bir rahatsızlık ve strese yol açabilir. Çocuklar belirtileri nedeniyle normal yaşamlarında zorluk yaşayabilirler. Okul performansını, sosyal ilişkilerini ve aile yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Kompulsiyonlar nedeniyle günlük aktivitelerde gecikmeler olabilir. Çocuklar belirli ritüelleri yapmaya direnebilirler. Bu ritüelleri yapmamak için direnç gösterebilirler, ancak bu durum onları daha fazla kaygı ve stres altına sokar.
Belirtiler genellikle yetişkinlerdeki gibi net bir şekilde ifade edilemeyebilir. Bu nedenle, çocuklar belirtileri yetişkinlerden farklı yollarla gösterebilirler. Eğer çocukta obsesif kompulsif bozukluk belirtileri görülüyorsa, uzmandan yardım almak gerekir. Erken teşhis ve tedavi, çocuğun yaşam kalitesini artırabilir. Semptomların daha fazla ilerlemesini önleyebilir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Kimlerde Görülür?
Aile geçmişi, çocuklarda riski artırabilir. Beyin yapısı ve işlevleri ile arasında ilişkilendirilen bazı bulgular vardır. Özellikle frontal korteks ve bazal gangliyon gibi beyin bölgeleri ilişkilendirilmiştir. Nörotransmitterler ve kimyasal dengesizliklerle ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle bazı biyolojik faktörler riski artırabilir. Stres, travma, aile içi problemler gibi çevresel faktörler de riski artırabilir. Özellikle çocukluk döneminde yaşanan olumsuz olaylar ortaya çıkmasında etkili olabilir.
Bazı çocuklar, belirli düşünce ve davranışlarını tekrarlamayı öğrenirler. Bu alışkanlıklar zamanla semptomlara yol açabilir. Nedenlerini daha iyi anlamak için psikiyatrik bir değerlendirme ve uzman görüşü almak önemlidir. Obsesif kompulsif bozukluk belirtileri gösteren bir çocuk olduğunu düşünüyorsanız, yardım almak önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, semptomları hafifletmek ve çocuğunuzun yaşam kalitesini artırmak için önemlidir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Tedavi Yöntemleri
Çocuklar için en yaygın ve etkili tedavi yöntemi bilişsel davranış terapisidir (BDT) . Bu terapi türü, çocukların obsesyonlarını ve kompulsiyonlarını anlamalarına yardımcı olur. Aynı zamanda, bu düşüncelerle başa çıkmalarına ve davranışlarını değiştirmelerine de yardımcı olur. Terapi, teşhis edilen obsesyonları tanımlamak ve sıralamak gibi becerileri öğretir. Obsesyonlara yönelik yanıtları değiştirmek ve durumlarla başa çıkmak gibi becerileri de öğretir.
Aile terapisi, aile üyelerini çocuğun tedavi sürecine dahil etmeyi amaçlar. Aile , çocuğun obsesyonları ve kompulsiyonlarıyla nasıl başa çıkacağını öğrenir ve destekleyebilir. Semptomları hafifletmek ve kontrol altına almak için ilaç tedavisi gerek. İlaç tedavisi, bir çocuk psikiyatristi veya çocuk nörologu tarafından yönlendirilmelidir. Destek grupları, çocukların bir araya gelerek deneyimlerini paylaşmalarını sağlar. Aynı zamanda birbirlerine destek olmalarını da sağlar.
Eğitim, çocuklara semptomları ve tedavi seçeneklerini anlamalarında yardımcı olur. Sorunu daha iyi anlamalarını ve tedaviye daha fazla katkı sağlamalarını sağlayabilir. Tedavi planı her çocuk için farklıdır ve uzman bir sağlık profesyonelinin rehberliği önemlidir. Obsesif kompulsif bozukluk tedavisi uzun vadeli bir süreç olabilir. Sabır gerektirebilir. Tedaviye erken başlamak ve düzenli olarak takip etmek önemlidir. Semptomların kontrol altına alınmasına ve çocuğun daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olmasına yardımcı olabilir.
